Gönlümün Asil Savaşçısı

Evet gönlümün asil savaşçısı,
Yine geldik bir yol ayrımına. Bugüne kadar bunca yolu seçmiş, seçmemişken bile bahtımıza çıkan yolu gayretle yenmişken şimdi soru sormak hakkımız.
Aynı yaşantının düğüm bozum anı gibi: Peki ŞİMDİ ne olacak?
Tiyatroda bir terim vardır: Baht dönüşü. Karakter yaşadıklarından sonra öyle bir noktaya gelir ki, bir karar alır. Tüm akışı kendisi için değiştirecek ve hikayesindeki tüm insanları etkileyecek bir karar. Yalnız unutma… Bu kararı sadece karakterler alır. Tiplemeler değil. Tip olarak yaşayanlar ortaya bir benlik koyamazlar. Bir ben’liği olmayanın ortaya koyacak bir kararı da olamaz. Kimin için karar alacak ki… İçi boş. Sen onlardan değilsin. Benliğinin keyfini çıkar. Benliğinin tadında ol.
Sen şimdi diyeceksin ki, karakterler hep karar alıyor mu? Ya da doğru karar mı alıyor? Bunun tersi bir durum hiç yaşanmıyor mu ?
Bunun da tiyatroda yani dramaturjide bir adı var: Trajik Hata.
Karakter karar alamayarak da/kötü karar alarak da bir dönüşüm başlatır. Kendi dahil herkesi bir yıkıma sürükler.
Şimdi, yine sormaya hakkımız var. Upuzun bir yoldan gelmişiz…
Yıkılmak ne demek ? Çapı nedir bu hadisenin? Benim pergellerimi aşıyor mu?
İşte bunlar senin ruh ödevlerin…
Tiyatro dersimiz bitti… Sıra geometride.

Evrendeki en sağlam geometrik fikir: Daire. Neden? Çünkü bir çember çizgisi var ve kopmaya müsait değil. Çizgiler birbirini kıran kırana koruyor. Sen de hayatta böyle bir daire kuruyorsun kendine. Daireyi oluşturan her noktada bir sevdiğin bir var. Seni sen yapan, seni daireselliğinle sonsuzluğa ulaştıran sevdiklerin…
O dairenin bozulmaması için çok emek veriyorsun onlara. Onlar senin bir noktan. Lakin atladığın bir şey var. Bu dairenin bir kapısı yok. Asla kendisi dışında bir yere adım atmana izin vermeyen bir yapı bu. Şimdi sormaya hakkımız var. Bunca zaman bir daireyi koşmuş, bir çember hayatı yaşamışız.
Benim hiç uzayın sonsuzluğuna açılan bir kapım olmayacak mı?
Kendime bir üçgen de inşa etsem, arada, onun köşelerinde azıcık dinlensem mi?
Benim ruhumun geometrisi ne?
Eveet, dersler bitti gönlümün çiçeği. Şimdi bir teneffüs et. Gerçekten yap. Hadi kalk balkona çık, derin bir nefes al…
Ve şu hayatta,
Bir tip olmadığın bir karakter yarattığın için, şükret.
Çoğunun kuramadığı evrensel daireyi sevginle yarattığın ve yaşattığın için, şükret.
Kendine kattığın güzel bir eğitim sonrası, kendin de kendine katılmak için yeni bir karar alıyorsun. Bu kararda yanındayım. Siz yeter ki mutlu olun. Sınıfta kalmayın 🙂

Paylaşmak ister misiniz?

İPEK SÖZEN

Evrenime hoş geldiniz. Hayatta hepimizin kullandığı bir ortak noktamız var: Sözcükler. Ölümsüzlüğün icadı. Ruhlarımızın tarihini, evrenin kalbinde saklayan sihir. Bir ağacın yeşiline takılan nefes. Henüz yaşanmamış/solunmamış bir tarihin ayak sesleri. Arayışın ‘Daima!’ diye bağıran izleri...

Diğer